Dedektif gibi olayı parlatmak için iz sürerek kaza anında sürücünün yolda aracıyla başka araçlarla yarış yaptığını emniyet kamerası görüntüleri ile kanıt ettiğini ancak bunun mahkemece kabul edilmediğini iddia eden baba Şanlı, davanın peşini bırakmayacağını, Tüzük Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduğunu, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine dek gideceğini söyledi.
Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki Yalıncak mahallesinde yaşamış Karadeniz Teknik Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü 2. sınıf öğrencisi Aleyna Şanlı (20) 2 Mart 2020 günü okula gitmek için evinden çıktı. Yoldan karşıya geçerek minibüse binmek isteyen üniversite öğrencisine Mehmet K. yönetimindeki araba çarptı. Çarpmanın etkisiyle genç kız durum uygun hayatını kaybederken, o anlar emniyet kameralarına saniye saniye yansıdı.
Kazada kızını kaybeden baba Itibar Şanlı, kızının ölümüne neden olan sürücünün Trabzon 2. Asliye Canice Mahkemesi’nde yargılanarak en daha alçak sınır olan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldığını kaydederek, mahkemeye taşıdıkları iddialarının hiç birinin dikkate alınmadığını söyledi.
ŞOFÖR İKİ ARAÇLA YARIŞ HALİNDEYDİ
Kazada kızına çarpan otomobilin iki araçla yarış halinde olduğunu iddia eden baba Şanlı, otomobillerden ikisinin emniyet kamerası ile kendi göre saptama edildiğini belirterek mahkemede iddialarının hiç birini dikkate alınmayarak adeta azarlama işittiğini belirtti.
Mahkemece Yargıtay yolunun Bahşedilen kararı Tüzük Mahkemesine taşıdığını oradan gelecek olan kararı beklediklerini ifade eden baba Şanlı, şunları söyledi:
– Trabzon 2. Asliye Cinayet Mahkemesi’nde ben yargılanmadım. Dava görmedim, azarlama duyduk. Suçlu ne dediyse kabul edildi. Bizim hiçbir iddiamız kabul edilmedi. Suçlu, 70’le gidiyordum o bana geldi çarptı, yarış yapmıyorduk dedi. Suçlunun anlattıkları neticesinde dava sonuçlandı. Bende bu davayı istinaf mahkemesine taşıdım. İstinaf mahkemesinden gelen karar; davayı bilinçli taksir yoluyla inceleyin şeklindeydi. Hesapta davayı incelediler, her yerde aynı 70 kilometre sürat, yarış görünmüyor şeklindeydi.
– Fiilen fiziksel kanıt olarak polis Mobese kayıtları ve dükkan kameralarında yarış yaptıkları muhakkak. Üç tane benzer marka araç, ben Cumhuriyet Savcısı gibi çalıştım iki aracı da ben tespit ettim. Bunun sözde sıra kıymetli akademisyenlere incelettiğim görüntülerde arabanın hızı 162 kilometre olarak saptama ediliyor. Onlar, 70 bahis ediyorlar. Mahkemede de belirttiğim, 70’le gidiyorsa ve kusursuzsa ben hiçbir yargı talep etmiyorum. Kızım gitti.
– Üç tane maganda yüzünden benim 20 yaşındaki kızım hemen toprak aşağı. Bunlar bunun cezasını çekmeyecekse biz mi verelim bunların cezasını ? En daha aşağı sınırdan canice verildi 2 sene 1 ay. Yarıştaki öteki araçlar ifadeye zeka çağrılmadı. İkinci istinafta bu defa adalet yolumuzu kapattılar. Hangi hakla siz vatandaşın bir üst mahkemede yargılanma yolunu kapatıyorsunuz.
KAZADAN DAHA SONRA ÜSTTEKI GEÇİT YAPILDI
– Buraya üstteki geçit olaydan sonra yapıldı. Orta refüjleri Karayolları kırdı, mahalleli buradan geçiyordu. Yukarıda semt sakinleri var, yurtta bin tane öğrenci var. Yargıtay yolumuz kapandı. Bireysel olarak Anayasa Mahkemesine başvurdum, oradan gelecek olan kararı bekliyoruz. Olmadı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracağım. Cumhuriyet Savcılarına devlet yetkililerine sesleniyorum. İki aracın daha yarış halinde olduklarını tespit ettim. Bunların üçü de dost.
– Bizim hiçbir iddiamız kabul olmamıştır, onlar ne demişse tıpkı yazıp çizdiler. Benim kızım dikkatli bir insandı. Kızım üniversitede tanıdık olmayan dil yüksek okulunda okuyordu. Dört tane dil biliyordu. Bunlar dıştan gezsinler benim kızım girsin toprağa pek mi?