CHP Bayan Kolları’nın düzenlediği ‘Bayan İstihdamı” etkinliğinde konuşan ve kardeşini Hendek patlamasında kaybeden Hatun Göktepe, süreçte yaşadıklarını paylaştı.
Göktepe, “Ben mağdur arkadaşlarımın sesi olmaya geldim. Tüm Türkiye arkadaşlarımın mağduriyetini duysunlar. Bana dediler ancak biz kimseden para takviye istemiyoruz yalnızca istihdam istiyoruz, meslek istiyoruz. öyle büyük acılar yaşıyoruz ama ne olur bir kadını üzmek bir toplumu üzmek gibi düşünelim” dedi.
Hendek’te bir buçuk sene önce gerçekleşen patlamada yaşamını kaybeden yedi kişiden birinin ablası olan Hatun Göktepe, faciayla ilgili davanın sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Benim öncelikle buraya geliş amacım, Türkiye’ye adalet namına sesimizi duyurabilmek. Buradaki atmosferi görür görmez sahiden anladım ancak kadınlar fazla şey başaracak, buna inanıyorum, buna candan inanıyorum.
Biz bir buçuk yıldan beri adliye koridorlarındayız. Biz oraya ilk olarak gittiğimizde hukukta, adalette kadınların hakları nedir hiç bilmiyorduk. Bizlere haklarımızı öğreten avukatlarımıza çok teşekkür ediyorum, onlar bize haklarımızı öğretti, bizlere kuvvet verdi. Biz dimdik durduk ve durmaya da devam edeceğiz.
31 Ocak’ta karar davamız görüldü lakin ilave süre istendiği için, olası kasıttan cezaların verilmesini istediğimiz için muhalif 200 işçiyi keza somut keza maneviyat patron şahıs mağdur ettiği için uzatıldı dava. 28 Şubat’ta son karar davamız var. Bu karar davamızda şu salonun ayrıntılarıyla yanımızda olmasını istiyorum.”
“BİR SOMA, BİR ERMENEK DAVASINA DÖNÜŞMESİN…”
Sözlerine ağlayarak devam eden Göktepe, “Bu mahkemeden emsal bir karar çıkmasını istiyoruz. Bir Soma, bir Ermenek, (Aladağ) yurt yangınında yanan çocukların, hala bir sonucu olmayan bir sorumlusu olup da yatmayan bir dava haline dönüşmesin.
Biz burada parası olan zengin fabrikatör işverenlerin 3 kuruş verip de paraları ile 3 gün yatıp hapislerden çıkmasına izin vermeyelim. Türkiye olarak müsade vermeyelim” diye konuştu. O anlarda Göktepe’ye Aylin Nazlıaka da destek olmak amacıyla sarıldı.
FABRİKALAR KADINA NIÇIN YAŞ SINIRI KOYUYOR?
Göktepe, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz canlarımızı paramparça olarak toprağa gömdük, ben kardeşimi 5 parça olarak toprağa gömdüm. Çok acı bir durumdayım biz yaşamıyoruz yalnızca nefes alıyoruz. O patlamanın gerisinde kadınlar da mağdur, çiftçi kesimi idi hepsi.
Teknolojinin ilerlemesi ve tarlada kadının işinin bitmesiyle kadınlar evde oturmak durumunda kaldılar. Kadınlar annedir. Bir anneyi üzersen bir toplumu üzersin. O kadınlar mağdur ve iş bulamıyor çünkü yasalarımızdan nedeniyle. Kadının en verimli olduğu 45-50 yaşlarında diyorlar oysa sana meslek değil. Neden bu fabrikalar yaş sınırı koyuyorlar?
İŞÇİ PATRONA SERMAYE OLMASIN
Birçok arkadaşımız 50-60 yaşında ve sigortaları değil. Sosyal güvencen yahut hiçsin. Ben mağdur arkadaşlarımın sesi olmaya geldim. Tüm Türkiye arkadaşlarımın mağduriyetini duysunlar. Bana dediler fakat biz kimseden para yardım istemiyoruz sadece istihdam istiyoruz, meslek istiyoruz.
Bizleri hiç yalnız bırakmadınız CHP ailesi olarak her adımı bizimle birlikte attılar. Çok şeyler var izah etmek istediğim. o kadar büyük acılar yaşıyoruz ki ne olur bir kadını üzmek bir toplumu üzmek gibi düşünelim.
O fabrikada eşini, evlatlarını kaybedenler tedaviyi kabul etsinler. İşçinin patrona anapara olmaması için ben takviye aldım. 3 gencecik evladımız için dimdik ayakta durmak için buradayım. Ben o insanların sesiyim, kardeşimin kaybettim canım yanıyor ama ulu Türk adaletine güveniyorum. Bu sefer emsal bir karar bekliyorum.”